Avrupa Birliği'nin yürütme kolu olan Avrupa Komisyonu, birlik genelinde milyonlarca geçici işçinin geleneksel çalışanlara benzer yasal korumalar almasına yol açabilecek bir dizi öneri ortaya koydu. Bir basın açıklamasında Komisyon, bu hakların asgari ücret (varsa), toplu pazarlık, ücretli izin, işsizlik ve hastalık yardımları ve emekli maaşlarını içereceğini söylüyor.
Komisyon, AB'de şu anda tahmini 28 milyon insanın “dijital çalışma platformları” aracılığıyla çalıştığını ve bunlardan 5,5 milyonunun yanlış bir şekilde serbest meslek sahibi olarak sınıflandırılabileceğini söylüyor. Dolayısıyla AB, yeni kurallarıyla bir platformun basit bir aracı mı yoksa “işçilerine” karşı daha fazla yükümlülüğü olan bir “işveren” mi olduğunu açıkça belirleyecek bir dizi kriter ortaya koymak istiyor.
"Gig" işçileri olarak da adlandırılan bu çalışanlar, esasında hizmet sektörünün sunduğu geçici işlerde çalışanları kapsıyor. Daha açık anlatmak gerekirse Uber şoförü ya da Yemeksepeti kuryesi gibi çalışanlar, batılı ülkeler de "gig workers" olarak kabul ediliyor. Bu işçilerin yasal statüsü, dünya çapında giderek daha tartışmalı bir konu haline geldi. New York Times, Uber gibi taksi şirketlerinin ve Deliveroo gibi yemek dağıtım hizmetlerinin, maliyetlerden tasarruf etmek ve yasal yükümlülükleri azaltmak için çalışanlarını bağımsız yükleniciler olarak sınıflandırmakla suçlandığını belirtiyor. Kabul edilirse, AB'nin yeni gig ekonomisi kuralları dünyanın en katı kurallarından biri olabilir.
Şirketler yasa tasarısının sonuçlarının kötü olacağına inanıyor
Yasa tasarısının duyurulmasının ardından Uber, Deliveroo, Glovo ve Delivery Hero'dan oluşan bir lobi grubu olan "Delivery Platforms Europe" yaptığı açıklamada, yarı zamanlı sürücülerin en çok istediği şeyin çalışma saatlerinde esneklik olduğunu ve önerilen kuralların iş kayıplarına yol açacağını söyledi. Bu şirketlere göre çalışanlar birer serbest meslek sahibi.
Yasa tasarısı ise çalışanların performansını elektronik yollarla denetleyen, çalışma saatlerini veya görevlerini seçme yeteneklerini kısıtlayan ve üçüncü şahıslar için çalışmalarını engelleyen şirketleri işveren olarak kabul edilecek. Eski çalışanlar da bu arada şirketlerin "serbest çalışan" iddiasının safsata olduğunu belirtiyor. Çalışanlar, para için fazla çalışmaya zorlanmamasına rağmen zorunda bırakıldıklarından ve herhangi bir güvenlik önleminin alınmamasından şikayet ediyor.
Komisyon, istihdam durumuyla ilgili yeni önerilerinin yanı sıra, çalışanların otomatik kararlara itiraz etme hakkı da dahil olmak üzere, algoritma yoluyla çalışanların yönetimine ilişkin şeffaflığı artırmak istiyor. Öneriler ayrıca platformlar için ulusal makamlara veri sağlamaya yönelik yeni yükümlülüklerin yanı sıra serbest meslek sahiplerinin toplu pazarlık haklarını açıklayan yönergeleri de içeriyor.
AB Başkan Yardımcısı Margrethe Vestager, "Bu yönerge teklifimiz, platformlarda sahte serbest meslek sahibi çalışanların istihdam durumlarını doğru bir şekilde belirlemelerine ve bununla birlikte gelen tüm sosyal haklardan yararlanmalarına yardımcı olacak. Platformlarda gerçek serbest meslek sahipleri, statülerine ilişkin gelişmiş yasal kesinlik yoluyla korunacak ve algoritmik yönetimin tuzaklarına karşı yeni güvenceler olacak." sözlerini sarf etti.
Komisyonun önerileri şimdi Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından tartışılacak. Yönergenin daha sonra bireysel üye devletler tarafından yasaya uyarlanması gerekecek. Her iki süreçte de yer alan zaman çizelgeleri göz önüne alındığında, kuralların 2024'ten önce yasalaşma olasılığının düşük olduğunu belirtiliyor.