Beklenen hayatının dijitale taşınması süreci pandemi dönemi ile hız kazandı. İş hayatı, alışveriş dünyası, eğlence sektörü pandemi ile birlikte internette büyük bir ivme kazandı. Bununla birlikte aileler online ve uzaktan eğitim diye bir kavram ile tanışmış oldu.
Son iki yılda online eğitim süreci esasında biraz sancılı geçti. Adapte olma bir yana eğitimin kapsayıcılığı soru işaretleri içeriyordu. Classest ise bu soru işaretlerini gidermeye ant içmiş bir girişim olarak dikkatleri çekiyor. Yetkin eğitim kadrosuyla öğrencilere 360 derece online eğitim hizmeti veren Classest ile Beepeer olarak bir röportaj gerçekleştirdik. Gelin bu ekibi beraber yakından tanıyalım.
Classest nedir? Bunu biraz bize aktarabilir misiniz?
Classest, öğrenciler için en uygun çalışma programının belirlemesinin yanında ona en uygun öğretmeni de belirleyen bir eğitim platformudur. Ve öğretmenlerimiz, akademik geçmişleri yönünden ve profesyonel başarıları yönünden üst seviye niteliklere sahiptir. Tamamlayıcı eğitimler, sınavlara hazırlık çalışmaları, rehberlik ve aile koçluğu özellikleriyle öğrencilerine dijital ortamda 360 derece eğitim hizmeti veren online eğitim ortamıdır.
Peki Classest ekibinin hikayesi nedir? Nasıl ve neden bu girişime başlamaya karar verdiniz?
Biz her şeye evli olan 2 kurucu ortak olarak başladık. Kızımız büyüyor ve okul çağı yaklaşıyordu. Kızımız için eğitim geleceğini planlamaya başladık. Onun için “Hangi okul daha iyi olur, hangi öğretmeni bulabiliriz?” diye araştırmalara başladık. Kendi kararımızla onun adına seçeceğimiz okul ve öğretmenin onun geleceği için çok kritik öneme sahip olduğunu düşündükçe korkuyorduk. Ve seçimimizi yaptıktan sonra kötü giden bir senaryoda yapacağımız her değişikliğin çocuğumuzda bir etkisi olacaktı.
Çocuğumuz için çevremizdeki okullarla, öğretmenlerle sınırlıydık. Çünkü o küçücüktü daha. Sonrasında “Duvarları kaldırdığımızda, okuluna paralel olarak onun için daha iyisini ve daha fazlasını nasıl sağlayabiliriz?” diye sormaya başladık. Bu büyük bir eksiklikti.
Bunu internet ortamında sağlayabileceğimizi düşündük ve araştırdık. Fatih, uzun yıllar EdTech yani eğitim teknolojileri alanında profesyonel olarak çalışıyordu. Yani onun teknik alt yapı deneyimi ve bu alanda iş yönetimi deneyimi çok iyiydi. Birlikte eğitim kurgusunu, teknik alt yapımızı ve iş modelimizi geliştirdik. Bir yandan da pedagoji ve geleceğin eğitim modelleri üzerinde araştırmalar yapıyor, akademisyen çevremizden bu konularda destekler alıyordum. Eğitimin anne karnında başladığı ile ilgili bir cümleyi Fatih ile paylaştım. Ve biz ikinci çocuğumuzu bekliyorduk. Bu sözden çok etkilenmiştik. Anne karnındaki bir bebeğe işaret ettiğimiz logomuz da böylelikle ortaya çıktı.
Şimdilerde 2 kişi başladığımız bu hikayede ekibimiz büyüyor ve yüzlerce öğretmenimiz oldu. Daha da güzeli yüzlerce çocuğumuz oldu. Onların başarılarına şahit oldukça ne kadar doğru yolda olduğumuzu görüyoruz.
Son dönemde özellikle pandemi sonrası sayısız kurs ve eğitim hizmeti online olarak öğrencilerle buluştu. Classest olarak bu ekiplerden neyi farklı ya da daha iyi yaptığınızı düşünüyorsunuz? Sizi siz yapan detay nedir?
Eğitim sektörü, diğer sektörlere göre geçmişle bağını daha sıkı koruyan bir sektördür. Diğer yandan teknolojiden faydalanma ve geleceğe dönük dönüşümler yönünden en yavaş ilerleyen sektörlerden de bir tanesidir. Bunu şuradan anlayabiliriz. Teknoloji, her eğitim kurumu ve eğitimci için araç olmaktan öteye gitmemiştir.
Aldığınız tüm eğitimleri, etrafınızda gördüğünüz tüm eğitim ilanlarını şöyle bir düşünün. Bana hak vereceksiniz. Biz ise odağında teknolojiyi araç olmaktan ziyade bir eğitim ortamı haline getiren bir teknoloji girişimiyiz. Öğretmen edinimi, akademik ve pedagojik yönden öğrenci tanıma işlemi, öğretmen öğrenci eşleştirme sistemi, eğitim süreci boyunca sağlanan takip ve ilerleme metotları için ve kısa sürede gerçekleştireceğimiz daha sayamayacağım birçok işlem için kendi teknolojimizi kullanıyoruz. Her bir sistemin bir amacı ve faydası var bizde. Hepsi bir öğrencinin eğitim sürecinde birbirini tamamlayan sarmal bir döngü oluşturuyor.

Teknolojimizle hata payını indirgememizin yanında kalite, motivasyon ve sürdürülebilirliği bir arada sağlamamız bizi farklılaştırıyor ve daha değerli bir konumda tutuyor. 2017’den itibaren fikir aşaması, projelendirme, yayına alma süreci derken çok çalıştık, çok emek verdik ve pandemiden haberimiz yoktu. Pandemi, pazarımız için zamanı ileri alarak alışkanlıkları değiştirdi.
Classest şu anda hangi aşamada?
Pazara giriş stratejimiz, modelimizin insanlar tarafından benimsenmesi ve eğitimde başarı yönüyle ispatlanmasıydı. Yani amacımız öncelikle doğru modeli oluşturmaktı. Pazardaki yansımaları, rekabeti ve sektör dinamiklerini takip ederek birkaç defa iş modelimizi pivot ettik.
Eylül - Haziran 2020 arasında 3000 saatin üzerinde canlı ders ve 400’ün üzerinde satış yaptık.%97 müşteri memnuniyeti oranımız ve kazandırdığımız akademik başarılarla modelimizin meyvelerini topladık. Dolayısıyla pazara girerken geliştirdiğimiz iş modelimizi ispatladık. Artık bu yapıya bağlı diğer gelir kaynaklarımızla birlikte büyümeye odaklanmış durumdayız.
Öğrencilere özel çözümleriniz var mı yoksa herkes için standart bir deneyim mi vadediyorsunuz?
Bireysel eğitimlerin dışında eğitim kurumlarına özel 2 farklı çözümümüz var. Hem bizim öğretmen topluluğumuzdan yararlanma fırsatı hem de onlara uçtan uca hizmet verebilecekleri ve sürekli güncel çözümler sunan bir alt yapı sağlıyoruz. Aslında şahıslara yönelik olarak da bire bir ve grup ölçeğinde destekler sağlıyoruz. Yine şahıslara yönelik benzersiz kitlesel çözümler sunan yeni bir ürünle ilgili bir çalışmamız da takvimimizde mevcut.
Classest kullanıcılarına verimli ve kaliteli bir eğitim verebilmek için var. Peki Classest ekibi kendi eğitimleri için ne gibi şeyler yapıyor?
Öncelikle bu harika soru için size teşekkür ederim. Yaşam boyu öğrenmeye, aklın eğitilmesine, çevik adaptasyon ve dönüşüme, beden ve zihni koordinasyonda tutmaya önem veren kültüre sahip bir kuruluşuz. Evvela kurucular olarak Classest serüvenimizde startup, girişimcilik, iş modeli, pazarlama ve ölçeklenme stratejileri konularında hem çok kitap okuduk hem de kabul aldığımız kuluçka ve girişim hızlandırma programlarında çok değerli eğitimler aldık.

Bu konularda okumaya ve eğitimler almaya da devam ediyoruz. Bunlara paralel olarak eğitim alanında sektör duayenlerinden, paydaşlarımızdan ve elbette ki kitaplardan yeni şeyler öğrenmeye, kendimize katmaya devam ediyoruz. Ekip büyüdükçe kendi modelimizden yola çıkarak kurum içi eğitimlerimizi de organize etmeyi planlıyoruz.
Yakın gelecekte planlarınız neler?
Şimdilerde paya dayalı kitle fonlama platformu olan fonbulucu ile yatırım turundayız. Türkiye’de bu şekilde fonlanan 8. şirketiz. Tura hızlı başladık. Edineceğimiz finansmanla ekip sayımızı büyütüp daha etkili operasyon gücüne sahip olarak pazarlama, satış ve satış sonrası destek faaliyetlerimizi artırmak istiyoruz. Teknolojilerimizi geliştirmek için ekibimizi büyüteceğiz.
Özellikle öğrencilerimizi tanıma ve öğretmen eşleştirme işlemlerinde görüntü işleme teknolojisinden faydalanacağız. Hizmet süreç yönetimi, karakteristik plan oluşturma ve verimlilik izleme işlemlerinde makine öğrenmesi teknolojisinden faydalanacağız. Yani öğrencilerimizin ve eğitim süreçlerinin veriye dayalı analizlerini kendi metotlarımızla işleyeceğiz. Sonrasında geliştirdiğimiz tüm sistemlerden yararlanarak özgün kitlesel eğitim modelimizi devreye alacağız.
Sizin için başarı kıstası nedir? Size göre Classest ne zaman başarılı bir girişim olacak?
Başarı, benim kanaatimce bir hayale, bir vizyona erişmektir. Başarıyı çarklara, her bir dişliyi de başarının adımlarına benzetirim. Her başarı çarkı, bir araya gelerek büyük bir ekosistemi oluşturuyor. Classest, iş modelini ispatladığında bir başarı çarkını tamamladı. Başarı ekosistemimiz tamamlandığında alanımızda öncü bir kuruluş olacağız. Bunun içinde eğitimin geleceğini yeniden tasarlamak var, global marka olmak var, ölçeklenerek unicorn olmak var ve daha neler var. Zamana gelirsek 5 yıllık iş planımızda öncelikle ölçeklenmek için ve global marka olmak için çalışacağız.