Son zamanlarda bizim de sıklıkla haberlerini paylaştığımız, gittikçe şirketleri ve kurumları alanına dahil eden bir sistem var: Yapay Zeka. Her geçen gün gelişen teknoloji ve dünya ancak değişime ayak uydurabilen yapılarla yola devam edecek. Bu değişim artık her alanda karşımıza çıkıyor. Otomotiv sektöründe dev otomobil üreticilerinin elektrikli araç üretimine ağırlık vermesi, telefon üreticilerinin neredeyse her hafta tanıtımını yaptıkları son model yeni cihazlar yakından şahit olduğumuz gelişmeler. Yapay zeka da son zamanlarda gördüğümüz kadarıyla bu kervana katılan yeni bir oyuncu. İngiltere hükümeti de bizim gibi bu durumun farkına varmış olacak ki geçtiğimiz hafta ‘’Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’’ adında yeni bir 10 yıllık plan yayımladı. Peki bu plan neleri içeriyor? Gelin hep birlikte biraz daha yakından bakalım.

İngiltere hükümeti ilk paragrafta da bahsettiğimiz gibi geçtiğimiz hafta, ABD ve Çin’e nazire yaparcasına yeni program duyurdu. Söz konusu ‘’Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’’, yapay zekanın ulusun işletmeleri arasında kullanımını artırmak, İngiliz yapay zeka şirketlerine uluslararası yatırım çekmek ve yeni nesil yerli teknoloji yeteneklerini geliştirmek için tasarlandı.

Birleşik Krallık Parlamentosu Üyesi Chris Philp, “Bugün, yapay zekanın potansiyelini yakalamamıza ve dünyanın onu yönetme şeklini şekillendirmede öncü bir rol oynamamıza yardımcı olacak bir strateji ile önümüzdeki on yıllık büyümenin temellerini atıyoruz.’’ şeklinde bir açıklamada bulundu.

Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’nin içerisinde bir dizi program, rapor ve girişim yer almaktadır. Bunlara öncü olarak da, ülkenin araştırmacıları arasındaki koordinasyonu ve işbirliğini geliştirme çabasının bir parçası olarak yeni bir Ulusal Yapay Zeka Araştırma ve İnovasyon programı başlatılacak.

İngiliz Hükümeti, enerji ve tarım gibi yapay zekadan henüz tam olarak yararlanamayan sektörlere daha fazla yatırım ve kaynak ayırarak o alanlarda yapay zekayı monte ederek gelişimin hedeflendiğini söyledi. Ayrıca, Birleşik Krallık araştırmacıları ve kuruluşları için bilgi işlem gücünün kullanılabilirliği ve kapasitesi hakkında bir inceleme yapılacağı aktarılan bilgiler arasında.

Peki kim ne dedi?

Duyurulan bu programla ilgili birçok isim olumlu veya olumsuz açıklamalarda bulundu. Bir teknoloji şirketinde yapay zeka araştırmacısı olan ve CNBC’ye konuşan yetkili;

“Bu strateji belgesinin içeriği pek mantıklı görünmüyor. Hükümet, en iyi doktora öğrencilerini, doktora sonrası öğrencileri ve genç öğretim üyelerini üniversitelerimize almayı kolaylaştıracak mı? Bu şu anda zor. Tüm kıdem seviyelerinde en üst düzey öğretim üyelerini elde tutmak veya elde etmek için kamu üniversitelerini rekabetçi bir şekilde finanse ederek seviyeyi yükseltecek mi? Düşük gelirliler için, birkaç yıllığına da olsa yeni kurulan şirketlere ve yeni kurulan şirketlere dahil olan kişilere şimdi de olduğu gibi, katı bir vergi sistemi mi devam edecek? Şu anda pahalı olan şeyler yapay zekanın da gelmesiyle daha pahalı hale gelecek.” İfadelerini kullandı.

AI araştırmacısı, son yıllarda hükümetin İngiltere’yi araştırma ve girişimcilik için cazip bir yer yapan birçok şeyi iyileştirip teşvik edeceği yerde bunun tam tersini yaptığı belirtti.

Air Street Capital’de bir girişimci olan Nathan Benaich, ‘‘Planın İngiltere’nin AI potansiyelini harekete geçirebileceği konusunda iyimserim. Gerçekten mükemmel olmak için ülke, halihazırda dünya lideri yeteneklere sahip olduğu yaşam bilimleri, enerji ve siber güvenlik gibi uygulamalı bilimsel araştırma alanlarına da odaklanmalıdır.” dedi.

Cambridge Üniversitesi’nde yapay zeka ve robotlar üzerine çalışan antropolog Beth Singler ise, İngiltere’nin Brexit sonrası dünyada çok daha büyük devletlere karşı rekabet edebileceği uzmanlık alanları bulmaya çalıştığını söyledi. Singler, ‘’Bu konuda neler yapabileceğimizi merak eden insanlar teknoloji düzenlemeleri ve etik tartışmalar konusundaki deneyimimizi AI gündemimiz için güçlü bir destek olarak görebilir. Fakat ABD veya Çin ile rekabet, AI’nın ilerleyişi için gerçek bir motivasyon mu? Bu 10 yıllık vizyondan ortaya çıkan planlı etik yapıları ilgiyle izleyeceğim.’’ şeklinde konuştu.

Stanford Siber araştırma merkezinde kıdemli bir politika araştırmacısı olan Seb Krier ise, Twitter aracılığıyla Ulusal Yapay Zeka Stratejisinin bazı umut verici yönleri olduğunu söylerken, DeepMind COO’su Lila İbrahim, devletin etkin yönetimine net bir şekilde odaklanıldığını görmenin iyi olduğunu söyledi. Yapay zekada kamu ve iş güvenini kazanmanın hayati önem taşıdığını da sözlerine ekledi.

ABD Ve Çin ayağı

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü verilerine göre, 1998 ve 2017 yılları arasında ABD, yaklaşık 50.000 başvuru ile diğer tüm ülkelerden daha fazla yapay zeka patent başvurusu yaptı. Ardından, aynı dönemde Çin 41 bin başvuru ile onu takip ederken, İngiltere ise 2.000′den az başvuruda kaldı.

Eski Google CEO’su Eric Schmidt, Mart ayında Çin’in yakında dünyanın bir numaralı yapay zeka süper gücü olarak ABD’nin yerini alabileceği konusunu dile getirdi ve dikkate alınması gereken ciddi askeri sonuçlar olduğunu belirtti. Yapay zeka Ulusal Güvenlik Komisyonunda bir grup uzmanla birlikte Schmidt, “Amerika, yapay zeka çağında savunmaya veya rekabet etmeye hazır değil. Bu yüzleşmemiz gereken bir gerçek.'' dedi.

Ürün Yönetiminin Kuzey Yıldızı
Ürün yönetimi ve vizyonu dijital ürün şirketleri için kuzey ışığı gibidir. Eğer onu fark ediyorsanız yolunuzu bulabilirsiniz.

Geçtiğimiz hafta İngiltere tarafından duyurulan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’nin içeriği ve kapsamı kısaca böyle. Önce bazı araçlar, sonra kurumlar şimdi de ülkeler yapay zekanın seyrine ayak uyduruyorlar. Gerçekten gelişen teknoloji ve her geçen gün ilerleyen dijital dünya büyük bir saygıyı hak ediyor. Bunların bu denli büyümesi veya yavaş yavaş bizleri de etkileri altına almaları ne kadar hoş, bu soruya elbette bir cevabımız yok ama yaşadığımız çevrenin ve ortamın bambaşka bir hal alacağı günler pek uzak gözükmüyor.