Girişimcilik dünyasına adım atmak düşünülenden zor. Ortada bir yaşam mücadelesi var ve hayatta kalabilmek için genellikle doğru adımları atmak gerekiyor. Bu yolculukta kumdaki ayak izlerini takip etmek de olağan bir durum. Bunun için yıllar içerisinde gerçekleşmiş girişimcilerin başarı ve başarısızlık tecrübelere bakmak gerekiyor. Kıssadan Hisse serisinde ise dünyadan ve ülkemizden girişimcilik dünyasına dair ders niteliği taşıyan öykülere yer veriyoruz.
Bugünkü yazımızda girişimcilik dünyasının yaşayan efsanesi Richard Branson'a yer verdik. Richard Branson, ilham verici hikayesiyle genç insanlara girişimcilik hayalleri kurduran bir fenomen. Sıfırdan kurduğu ve adım adım bir hanedan haline getirdiği Virgin Group ile dünyaya nam salmış durumda. Peki Branson girişimcilik dünyasına neden ve nasıl atıldı? Başarıya nasıl ulaştı? Doğru zamanda exit yapmak içgüdüsü nereden geliyor? Tüm bu sorulara ve daha fazlasına gelin yakından bakalım.
Masalın en başında, 1950'de İngiltere'nin Surrey kentinde doğan Richard Charles Nicholas Branson esasında çocukken okulda pek başarılı olamadı. Disleksi hastalığı yüzünden okula ayak uydurmakta epey bir zorlanıyordu. Sonunda da daha 16 yaşında, okuldan tamamen ayrılmaya karar verdi. Ailesini ve arkadaşlarını şaşkına uğratan bu karar sonrası Branson, kolları sıvayıp öğrenciler için bir gençlik-kültür dergisi olan Student'ı kurdu. Daha 16 yaşında ilk baskısını çıkardığı Student dergisinden 50.000 ücretsiz kopya dağıttı ve reklam gelirlerinden 8.000 $ kazandı.

Tabii bu para, doğuştan girişim ruhlu olan Branson'da yeni bir fikre kaynak oldu. Öncelikle postayla sipariş şirketi olan Virgin'i kurdu. Sonunda şirket, dergisini finanse etmekten fazlasını yaptı ve şirketin kazancı; Branson'ın Londra, Oxford Street'te bir plak dükkanı açmasına da olanak sağladı. Virgin Records adındaki bu plak şirketi, ilk olarak Mike Oldfield ile 1973'te anlaşma sağladı. Oldfield'ın şarkısı "Tubuler Bells" 247 hafta boyunca İngiltere listelerinde zirvede yer aldı. Virgin Records'un imzaladığı ilk sanatçının çarpıcı başarısı, Branson’un yetenekleri tespit etme becerisini açıkça gösteriyor.
İsim fikri, iş dünyasında bakire olduklarını öne süren Virgin ofis çalışanı Tessa Watts'tan gelmişti.
Global Bir Fenomen: Virgin Records
Esasında Branson bir müzik hayranı değildi. Sadece bir plak şirketinde ve bir kayıt stüdyosunda para olabileceğini gördü. İlk imzada büyük başarı yakalayan Virgin Records; Rolling Stones, Sex Pistols ve Culture Club gibi artık ikon haline gelmiş sanatçılarla daha fazla rekor anlaşmalara imza attı. Bu gruplar, şirketi dünya çapında en iyi plak şirketleri arasına taşıdı.

Bundaki en büyük sebep ise Virgin Records'un İngiltere'nin kasabalarında dahi dükkan açmasıydı. 70'li yıllarda plak şirketleri genellikle büyük kentlerde mağaza açıyordu. Virgin Records küçük yerleşimlerde de plak dükkanları açarak yerel bir çekim merkezi haline geldi. Özellikle de gençler, Virgin Records mağazasında takılmayı ve plak bakmayı kültürel aktivite olarak görüyordu. 70'lerden 80'lere kadar Virgin mağazalarında çalışan Mitchell Edmond durumu şöyle aktarıyor:
Artık bu mağazaların ne kadar büyük olduğunu anlamak zor - o zamanlar kasabalarda böyle bir dükkan bulmak imkansızdı, dahası şehrinizde bile bir tane varsa kendinizi ayrıcalıklı hissediyordunuz. Ayrıca plakların, çoğu insanın hayatında ne kadar önemli olduğunu unutmamak gerekir. Müzik ve plaklar havalıydı, Virgin stoklu plaklar ve dergileri ise başka hiçbir yerde alamazdınız. Swansea gibi küçük kasabalarda Virgin, benzer düşünen ve genç, etkilenebilir ruhların buluştuğu yer haline gelmişti. Kelimenin tam anlamıyla yetişkin bir gençlik kulübü gibiydi.
Adabı Vardır Exit Yapmanın
Bu işte başarılar kadar başarısızlıklar da olağandı. Virgin Records, her geçen yıl yeni bir finansal mücadeleye girişiyordu. Bu boğuşma 1992 senesine kadar sürdü ve sonraki yıl, Branson Virgin Records'u 1 milyar dolara THORN EMI'ye satmak zorunda kaldı.
Virgin Records'u satmak Branson için kolay olmadı. O müzikten çok, ünlüler ile iş yapmayı ve şöhret satmayı seviyordu. Öyle ki şirketin altın döneminde 1984 yılında verdiği bir röportajda "Simon, ortağından bahsediyor, plakları sever ve tüm katılımı bunun aracılığıyladır. Benimle farklı. Bu bir müzik aşkı değil. İnsanlardan hoşlanırım, arkadaşlarla çalışmaktan hoşlanırım, yeni şeyler keşfetmeyi severim, hakkında hiçbir şey bilmediğim yeni alanlar.” sözleriyle Virgin Records'ta neden çalışmayı sevdiğini açıklıyordu. Bağlı şirketten vazgeçmek zor gelmişti öyle ki sözleşmeyi imzaladıktan sonra ağladığı bildirildi.

Duygusal bir zorlu yaşamış olsa da Branson bu exit ile beraber iki adet seyahat şirketi kurmuştu: Voyager Group ve Virgin Atlantic. 23 yaşında Oxford Street'teki açtığı mağazası, onu satmadan önce çoktan imparatorluğunun temellerini atmasına yardımcı olmuştu. Dahası Richard Branson müzik sektöründen fazla uzak kalamadı. Öncelikle Virgin Records'u sattığı yıl Virgin Radio'yu açtı. Başlangıçta Birleşik Krallık'ta yayında olan radyo, yıllar içerisinde global bir marka haline geldi. Üç yıl sonra ise Tom Jones ve Powder Finger gibi sanatçılara imza atan ikinci plak şirketi olan V2'yi kurmayı başardı.
Başarı Sürekli Değildir
Tabii Virgin Hanedanlığında başarılar kadar gün yüzü görmemiş başarısız girişimler de yer alıyordu. Virgin Cola, ABD pazar payının yalnızca %0,5'ini ele geçiren en popüler bir başarısızlıktı. Şirket 2012'de içeceği üretmeyi bırakmak zorunda kaldı. Virgin Cosmetics de farklı ev eşyaları, mücevherler ve güzellik ürünleri satıyordu. Onun da hayatı uzun ömürlü olmadı. Virgin Brides ise, 1996'da İngiltere'de farklı bölgelerde açan kısa ömürlü bir girişimdi. Son mağaza 2007'de kapatıldı.
Tüm bu girişimler tarihin tozlu sayfalarına karışmış olabilir, ancak her biri Branson'ın sahip olduğu durdurulamaz çaba ruhunu gerçekten gösteriyor. Branson bir an bile kabuğuna girmedi; daha ziyade, her bir başarısızlığından ders aldı ve onu gelecekteki başarıya giden bir basamak olarak kullandı. Ayrıca, kaybetme korkusu olmadan çeşitli işlere girme konusundaki yenilikçiliğini fazlasıyla gösteriyor.

En önemli ise Richard Branson farklı alanlar denemekten çekinmedi. Her zaman atıldığı yeni alanda nasıl para kazanacağını düşündü. Ve hiçbir zaman duygularını işine karıştırmadı. Yirmili yaşlarında bir gençken kurduğu şirketini bile yeni girişim fikirlerini beslemek için sattı. İşe girişmesi kadar doğru anda çıkma fırsatını da hiçbir zaman kaçırmadı.
Bir Kere Girişimci Her Zaman Girişimci
Richard Branson bugün bile denemekten ve yeni alanlara girişmekten çekinmiyor. Dünyaya yayılmış 200'den fazla şirketi içeren Virgin Group'un kurucusu, uzayı keşfetme ve bu deneyimi daha fazla kişiye getirme hayalini sürdürebilmesi için Virgin Galactic'i kurdu. Yakın gelecekte şirketin uzaya 700'den fazla yolcuyu göndermesi bekleniyor. Ayrıca Branson, saatte 250 mil hızla hareket eden yüksek hızlı taşıma ve kargo bölmeleri inşa eden bir şirket olan Hyperloop One'a yaptığı son yatırımla geleceğe daha da bakıyor.
Virgin Galactic'in uzaya astronot olmayanları göndermesi muhtemel olduğunda, Branson’un hikayesi, amansız çabaların, hatalardan ders çıkarmanın, sürekli kendini keşfetmenin ve sebatın bireylerin ve toplumun büyük başarılarına ve ilerlemesine yol açtığını kanıtlıyor. Ruhu, geçmişteki hataların devam etmek ve yeni başarılara girişmek için daha fazla neden olduğunu da gösteriyor. On altısından yetmişine, neden fenomen bir girişimci olduğunu gösteriyor.