Günümüzde kullandığımız birçok araçta, eşyada bulunan kurşun kolay elde edilip kolay işlenmesi sebebiyle hem endüstride hem yalıtım uygulamalarında hem de bizim en çok rastladığımız akaryakıtta karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar çok kullanılsa da doğaya, insana ve biyolojik yaşama çokça zararı olan bu maddeyi gelin bu yazımızda biraz daha detaylı inceleyelim.

Kurşunlu benzinin kullanımı son yıllarda giderek azalmaya başladı. Hatta bu yılın başlarında kurşunlu benzini kullanan tek ülke olarak Cezayir kaldı. Temmuz ayında beklenen haber geldi ve Cezayir kurşunlu benzin üretimini durdurup yakıt arzını da tükettiğini duyurdu. Kurşunlu benzinin tüketimini sona erdirmek için 20 yıldır ısrarlı bir şekilde kampanya yürüten UNEP (Birleşmiş Milletler Çevre Programı) bu gelişmeyi büyük bir mutlulukla paylaştı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres bu gelişmeyi "uluslararası başarı öyküsü" olarak nitelendirdi ve "Kurşunlu benzin kullanımının sona ermesi bir milyon kişinin ecelinden önce kalp hastalığı, felç, kanser gibi sebeplerle ölmesini engelleyecek ve çocukların zekaları kurşun nedeniyle zarar görmeyecek." diye konuştu. Çevre aktivist kuruluşu Greenpeace de bu gelişmeyi "bir zehir çağının sona ermesi" olarak değerlendirdi. Kurşunun, kurşunlu benzinin insanlarda ve çocuklarda yol açtığı zararlara gelmeden önce Avrupa Birliği’nin bu konuda attığı bir adımdan bahsedelim.

Fit For 55

Bu başlık sizlere orta yaşlılar için oluşturulmuş bir diyet programını anımsatabilir fakat bu isim geçtiğimiz Temmuz ayında Avrupa Komisyonu tarafından Avrupa Birliği’nin iklim hedeflerine ulaşması için önerilen bir paketi temsil ediyor. 55’e uygun paketinin temel hedefi; Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990’a kıyasla yüzde 55 oranında azaltmasını sağlamaktır. Bu paketin bizi ilgilendiren kısmı ise pakette bulunan ‘’2035 yılına kadar yeni araçlardan kaynaklanan karbon emisyonlarının sıfırlanması. Yani 2035 yılından itibaren benzinli otomobil araçlarının olmaması hedefleniyor. Öyle ki komisyon, herkesin elektrikli arabalar için bulunan şarj noktalarına erişimini kolaylaştırmak istiyor ve bu bağlamda enerji santrallerinin her 60 kilometrede bir bulunması için gerekli altyapıyı sağlamak için çalışmalara başlıyor. Bu tabii ki mevcut olanların da arttırılması manasına geliyor.

Ne zamandan beri kurşunlu benzin?

1920’li yılların başında ilk kez benzinlerde kullanılan kurşun, motor performansını artırmak amacıyla yakıta eklendi.  Çok geçmeden 1924 yılında ise ilk ölümler yaşandı. ABD’li petrol firması Standard Oil tarafından işletilen bir rafineride ‘’istemsiz kas kasılması’’ sonucu beş işçi yaşamını yitirdi. Bu ölümler kullanım alanına herhangi bir etkide bulunmadı ve 70’li yıllara kadar benzinlere kurşun eklenmeye devam etti. Bu yıllardan sonra gelir ve refah seviyesi yüksek ülkeler kurşunlu benzin kullanımını yavaş yavaş azalttı, 1980’lerden itibaren ise yasaklamaya başladı. 2000’li yılların başında 86 ülkeye inen sayı 2016 yılında Irak, Yemen ve Cezayir’e kadar düştü. Yukarıda da dediğimiz gibi geçtiğimiz aylarda son ülke olan Cezayir de tüketimi sonlandırdı.

Ne kadar zararlı?

Yıllardır kullandığımız kurşunun ve kurşunlu benzinin zararları maalesef oldukça fazla. Çocuklar özelinde zaten yeterince tehlikeli olan bu madde yetişkinlerde de çeşitli kalp hastalıklarına, felç rahatsızlığına ve kansere yol açabiliyor. Üstelik kurşunlu benzin içerisinde kurşun bulunan diğer tüm maddelerden daha zararlı. UNEP'e göre ise kurşunlu benzinin tamamen ortadan kaldırılması sayesinde yılda en az 1,2 milyon kişinin kalp hastalıkları, felç ve kanser gibi rahatsızlıklardan dolayı erken ölümü önlenecek, çocuklar kurşunun yol açtığı geri dönülmez etkilerde korunacak ve kurşun zehirlenmesi sonucu harcanacak olan 2,5 trilyon dolara yakın maliyetten tasarruf edilmiş olunacak.

Üstüne basa basa bahsettiğimiz gibi kurşunun ve kurşunlu benzinin zararları çocuklarda çok daha tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Acil Yardım Fonu UNICEF ve Pure Earth tarafından yapılan bir araştırmaya göre, kurşun zehirlenmesi daha önce görülmemiş bir seviyede çocukları etkisi altına almış durumda. Raporda her üç çocuktan birinin kanında 1 desilitre başına 5 mikrogram ve daha fazla kurşun olduğu belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü ve ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, söz konusu kurşun seviyeleri için acil müdahale gerektiğini belirtiyor. Tehlike altındaki çocukların yaklaşık yarısı Güney Asya’da yaşıyor.

UNICEF Genel Direktörü Henrietta Fore, “İlk etapta çok fazla belirti göstermeyen kurşun zehirlenmesi, çocukların sağlığını ve gelişimini sessizce altüst etmekte ve ölümcül sonuçlar doğurmakta. Kurşun kirliliğinin ne derece yaygın olduğunu biliyoruz ve bireylerin hayatında ve topluluklarda neden olacağı yıkımın farkındayız. Bu gerçekler bizleri, çocukları korumak için bir an önce acil eyleme geçmeye teşvik etmelidir.'' dedi.

Kurşunlu benzinin ve çoğu kurşunlu boya kullanımının aşama aşama azaldığı zamanlar çoğu yüksek gelirli ülkedeki insanların kandaki demir seviyesi çarpıcı ölçüde azaldı. Bununla birlikte, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki çocukların kanlarındaki demir seviyesi yüksek seyretmeye devam etmiş, hatta kurşunlu benzinin küresel çapta kullanımdan kalkmasından sonraki on yılda bile birçok kez tehlikeli düzeyde yüksek seyrettiği saptanmıştır.

Kurşun bulunan alanlar temizlenebilir ve eski haline geri getirilebilir açıklamasında bulunan Pure Earth’ün Başkanı Richard Fuller, “İnsanlara, kurşunun tehlikeleri hakkında eğitim verilebilir ve kendilerini başta olmak üzere çocuklarını da korumaya yönlenebilirler. Bu anlamda, yatırımın geri dönüşü çok büyük olacaktır: Tüm dünyada milyonlarca çocuk daha sağlıklı olacak, üretkenlik artacak, bebeklerin ve çocukların beyin gelişimi sekteye uğramayacak, daha az şiddet vakaları görülecek ve daha parlak bir gelecek bizleri bekleyecek.'' ifadelerini kullandı.

Kurşun kirliliğinin ve diğer zehirli ağır metal atıklarının çocukları en çok etkilediği beş bölge ise şu şekilde; Bangladeş’te Kathgora, Ürdün’de Tiflis, Gana’da Agbogbloshie, Endonezya’da Pesarean ve Meksika’da Morelos.