Poscast dinlemek ve yahut podcast çekmek hayatımızın son döneminde günümüzün bir parçası haline geldi. Özellikle pandemi dönemini evde geçiren insanlar belli başlı uğraşlara yöneldi. Bir şeyler anlatmak ya da sohbet etmek derdinde olan insanların yöneldiği alanlardan biri de podcast mecrası oldu.
Günümüzde podcast çekmek cidden kolaylaştı. Bunun için çoğu zaman bir cep telefonu ve bir bilgisayar yeterli olabiliyor. Ancak her işte de olduğu gibi daha doğru ve daha güzel podcast nasıl çekilir hizmeti sunan girişimler mevcut. PodAgency de bu girişimlerden biri. Beepeer olarak PodAgency kurucusu ve BABAYANİ İnsanlar podcast serisinin sahibi Yunus Emre Tekin ile bir röportaj gerçekleştik. Gelin büyüyen podcast dünyasına ve bu dünyanın yeni oyuncusu PodAgency'e birlikte bakalım.
Öncelikle PodAgency nedir? Bunu biraz bize aktarabilir misiniz?
PodAgency öncelikli podcast sektörü sonrasında dijital medya sektörlerinde boy gösteren bir yeni nesil medya ajansıdır. Şirketlere ve şahıslara özel içerikler tasarlıyor ve baştan sona içerik üretim serüvenlerinde yanlarında oluyoruz.
Peki nereden çıktı ajans fikri. Podcast ajansı kurmaya nasıl karar verdiniz?
Yaklaşık bir senedir bir çok podcastin yapımına yardım ettik ve tamamen gönüllülük odaklı çalışmalar yaptık. Fakat son zamanlarda bu faaliyetlerin artması ve bir kaç firma kanadından talep gelmesi üzerine PodAgency adında bir ajans kurduk. Yeni bir ajans olarak bir çok şirketle iş birliği halinde çalışıyor ve içerik üretimi konusunda her noktayı içeride bulundurmaya çalıştığımız için yalnızca kendi bünyemizde değil çevremizde de çok geniş bir kitle ve ekip topladık.
Peki şu anda hangi aşamadasınız?
Hali hazırda 3 firma ile içeriklerimizi ürettik ve yayınlanmaya başlandı. Bunun yanında PodAgency Orijinal olarak çıkardığımız toplamda beş içeriğin kaydı devam ediyor. Bunun yanında yıllardır bağımsız yayıncı olarak sektörde yayın yapan içerik üreticileri bünyemize çekiyor ve onlara sponsorlar vb. bağlantılar kuruyoruz. Tüm yayınlarımızla birlikte bünyemizde bulundurduğumuz “Şirket-PodAgency Orijinal-Bağımsız Yayıncı”lar ile 100’e yakın içerikle birebir ilgileniyoruz fakat hala istediğimiz genişlikte bir yapı kurabilmiş değiliz. Dinlenme sayıları elbette ki çok değişkenlik gösteriyor. Fakat son bir ayda dinlenme sayılarımızın artışı bizi memnun edecek düzeyde devam ediyor. Bizimle çalışmak isteyen bağımsız yayıncılar var ise de bize “basvuru@podagency.co” üzerinden başvurabilirler.
Yunus Emre Tekin'in kimi zaman bir siyasi kimi zaman iş adamı, bazen ise hiç ismini duymadığımız halktan biriyle sohbet ettiği "Yunus İle BABAYANİ İnsanlar" adında keyifli bir podcast serisi bulunuyor. Özellikle de ekosistemden önemli kişiler ile de sohbet ettiği bu podcsat serisini kaçırmayın.
Son dönemde dünyada podcastlere çok yoğun bir ilgi var. Her konuda belli başlı konseptlerde podcastler yayınlanıyor, pazarlama stratejileri geliştiriliyor ve bu pazarda rekabet gittikçe artıyor. PodAgency olarak bu ekiplerden neyi farklı ya da daha iyi yaptığınızı düşünüyorsunuz? Sizi siz yapan detay nedir?
Biz kendimizi her zaman bağdaştırıcı bir ajans olarak tanımlamayı istiyoruz. Bununla birlikte bünyemizde bulundurmayı amaçladığımız iş ortağı firmalar ile çalışmak bizi hem hızlı hem de daha üretken bir hale getiriyor. aynı zamanda biz ajans olarak bir yapımcı firmayız sektörde ki diğer firmalar kendi içeriklerini üretip sonrasında sponsor buluyorken biz direk şirket ve şahsa özel içerik ürettiğimiz için sektörde daha geri planda ama isim yapmış bir yapı kurmaya çalışıyoruz.
Senin de bu işe podcast çekerek başladığını ve podcast çekmeyi sevdiğini biliyoruz. Peki sence insanlar son dönemde neden bu kadar podcastlere yöneldi.
Artık insanların videolu içeriğe doyması ve farklı alanlara yönelmek istemesi elbette ki bunun en temel sonuçlarından. Bunun yanında biraz da geniş perspektiften bakmamız gerekiyor. İçerik üreticiler için artık Youtube vb. platformlarda içerik üretmek monoton ve zorlu bir süreç haline geldi. Bu da yeni üreticilerin artık podcast sektörüne yönelmesini sağladı. Dinleyiciler açısından da artık kitleler tüketirken üretmek istiyor ve bu da podcast ile daha da mümkün hale gelmiş bulunuyor. Ses dosyaları da artık kulağımıza ses olsun diye açtığımız şarkılardan çıkıp bizlere bilgi verir hale de gelmiş bulunuyor.
PodAgency için yolun başında diyebiliriz. Peki yakın gelecekte ne gibi planlarınız bulunuyor?
Amacımız ilk başta Türkiye de 50 firmaya ulaşmak bunun ardından öncelikli Avrupa sonrasında Amerika ve son olarak da Mena bölgesinde bir içerik havuzu oluşturmak. Bunun ile birlikte Globalde İlk üç podcast ajansından biri olmayı hedefliyoruz.
Sizin için başarı kıstası nedir? Size göre PodAgency ne zaman başarılı bir girişim olacak?
Ulaştığımız kitle ile doğru orantılı kendimizde başarmış hissediyoruz. Fakat ne olursa olsun her zaman kendi hedeflerimizi yukarı koymayı planlıyoruz. PodAgency ne zaman başarılı olur bilmek benim için zor fakat ne zaman olursa olsun tutkulu olduğum bir iş olacaktır. Başarı kişiye göre değişir ama başlamak başarmanın yarısıdır da diyebiliriz.
Son olarak sana bir yerden tanıdık gelecek bir soru sormak istiyoruz? Seni bir soğana benzetelim. Biliyorsun ki soğanın en tatlı kısmında cücük yer alıyor. O cücüğün üzerinde ise belli amaçları bulunan soğanın diğer katmanları yer alıyor. Diyelim ki senin etten kemikten varlığın cücük, peki bu cücüğün üzerinde bulunan ve seni sen yapan beş katmandan bahsedebilir misin bize biraz?
Cücüğüm 1.80 boyunda 85 kilo etten kemikten bir varlık fakat iş ne zamanki katmanlara gelir orda en başa heyecanı koyabilirim. Heyecanlı olamazsam yaptığım işten ve hayattan çok da zevk alamayabilirim. Ardından gelecek başarısızlıklarım beni heyecanlı olmak için sürekli ittirecek diyebilirim. Fakat ne olursa olsun aile ve arkadaşlar soğanımın hep en orta katmanıdır. Çünkü gün sonunda başarısızlıklarımdan başarıya gidebilmem için çevremin desteğine ihtiyacım olacaktır. Dışa dönük 2 katmanımdan birisi içeriyi dengelemesi için sohbet olabilir. Sohbet etmemek benim tüm iç duygularımı ve yaşantımı dağıtabilecek duruma gelebilirim. Son olarak da en dışarıda tüm soğanı tutan o kabuğum tutku diyebilirim. Çünkü içimde bulunan o dört katmana tutkulu bir bağlantım olmasa hiçbiri birbirine sarılamaz. O sebeble tutku, soğanı çevreleyen ve tüm her şeyi düzene sokan, başarıya gitmemi isteyen son halkam.
