İnsanlık var olduğu ilk günden bu yana doğada izlerini bırakıyor. En başında doğal olan bu izler medeniyetin gelişmesi, sanayi ve teknolojik ilerlemeler ile birlikte doğanın başa çıkamayacağı bir kirlilik haline büründü. Sanayi atıkları, ev atıkları, tıbbi atıklar, elektronik atıklar ve şehirleşme ile birlikte ışık, ses ve çevre kirliliği gibi günümüz problemleri ortaya çıktı.

Bu yazıda da herkes tarafından bilinen ve reddedilmeyecek bu kirlilikler dışında, gözlerden epey bir uzak ve belki de farkında olmadığımız bir kirlilikten bahsedeceğim.

Uzay Kirliliği

Dünyanın tüm çöplerinin bile uzaya oranla komik kalmasına rağmen uzay çöpünden bahsediyor olmamızın nedenleri oldukça ciddi. Aslında bu yazıda konumuz olan çöpler Dünya’nın yörüngesinde bulunan çöpler.

UNOOSA bilgilerine göre, yörüngeye fırlatılan 2020 yılında 1283, 2021’in mayıs ayına kadar da 850 adet uydularla birlikte toplamda 11.139 uydu fırlatıldı ancak bu uyduların hepsi faal durumda değil. Ömrünü doldurup atmosferde yanan, Dünya’ya düşen, uydu mezarlıklarına yerleşen ve çarpışan uydular dışında aktif olarak 7.389 adet uydu bulunuyor. Bununla birlikte gelecekte Starlink ile birlikte bu sayının 90.000’in üzerine çıkması bekleniyor. Starlink dışında OneWeb, Kuiper, Lightspeed ve Telesat gibi markaların da dahil olmasıyla bu sayı çok daha fazla olacaktır.

Uydular dahil Dünya yörüngesinde bulunan cisimler (net görüntü için fotoğrafa tıklayınız)

Tüm bu sayılara ve uydu çalışmalarına rağmen maalesef ki uyduların planlamasını yapan merkezi bir koordinasyon kurumu yok. Bu da olası kaza risklerini daha da arttırıyor. Hatta geçmişte 1’i aktif 2 uydunun çarpıştığı da oldu. 2009 yılında aktif durumdaki Iridium 33 komünikasyon uydusu ile terkedilmiş Rus askeri uydusu Kosmos 2251, saatte 42.000 kilometre hızla çarpıştı. Bu çarpışma sonucu 10 santimetreden büyük 1000’den fazla ve daha küçük binlerce cisim yörüngeye saçıldı.

Sadece çarpışmalar değil bazı hükümetler de uzay kirliliğinin büyük sorumlusu. 1985 ve 2008’de ABD, 2007’de Çin ve son olarak 2019’da Hindistan anti-uydu silahlarını, inaktif halde olan kendi uyduları üzerinde deneyerek bu uyduları yok ettiler. Bu denemeler sonucunda da yörüngeye küçüklü büyüklü binlerce cisim saçıldı.

Bu cisimlerle birlikte şu an yörüngede 10 santimetreden büyük 20.000’den fazla ve 1 milimetreden büyük 200.000.000’dan fazla cisim bulunuyor. Bu büyüklüklerde cisimlerin vereceği zararı küçümsemeyin çünkü saatte 40.000 kilometreden daha hızlılar, yani bir mermiden 10 kat daha hızlı.

Uzay çöpleri ne kadar tehlikeli?

40.000 km/s hızındaki cisimlerin en küçüğü bile uydularda ciddi sistemsel hatalara sebep olabilir. Peki bu bizim hayatımızı ne kadar etkiler?

Dünya yörüngesindeki uzay çöpleri

Uydular komünikasyon, meteoroloji, astronomi, navigasyon, gözetleme, gözlem, istasyon gibi pek çok amaçla kullanılıyor ve bu dalların da çeşitlenmesi mümkün. Gerekli önlemlerin alınmadığı, uzay çöplüğünün temizlenmediği veya yeni bir çarpışmanın gerçekleştiği bir senaryoda yörüngeye saçılan çöplerin sayısı önüne geçilemez bir şekilde artabilir ve bizim için hayati olan uyduları da bu süreçte kaybedebiliriz.

En kötü senaryoda ise Dünya’nın etrafında kendi Oort bulutumuzu oluşturup insanlığı Dünya’ya hapsedebiliriz.

Küre yapılı, buzlu bir zırh Güneş Sistemi'nin etrafını sarmaktadır ve buna günümüzde Oort Bulutu adı veririz. Bu zırh, 5.000 ila 10.000 Astronomik Birim (AB) uzakta yer alır.
Oort Bulutu içerisinde 100 milyar ila 2 trilyon arası buzul kaya bulunduğu düşünülmektedir. Bu kaya parçaları, Güneş'in etrafında dolanmaktadır. -Evrim Ağacı

Çarpışmalardan kaçınmak

Uyduların hareketlerini organize eden bir koordinasyon merkezi olmadığını söylemiştik ancak uyduları ve cisimleri takip eden sistemler mevcut. Günümüz teknolojisiyle 10 santimetreden büyük cisimler takip edilip tehlike durumunda ilgililerle iletişim sağlanıyor. ABD Uzay Kuvvetleri’nin Space Fence projesiyle de bu takip etme sistemini geliştirilip 10 santimetrenin de altına inildiği iddia ediliyor.

Her çarpışma, arıza, insan hatası gibi durumda yörüngeye saçılan cisimler mevcut riski daha da arttırıyor. Mevcut cisimlerden dolayı gerçekleşecek ve yıkıcı olmayan olası bir çarpışmada dahi cisim sayıları katlanarak artıyor. Lockheed Martin de her yıl bu çarpışmaları önlemek için yüz milyonlarca dolar harcandığını söylüyor. 2015’te yayımlanan rapora göre Space Fence projesinin bütçesi 1,594 milyar dolar.

FCC, uzay çöplerinin çoğalmasını önlemek için yörüngeye uydu gönderen kurumlara uyduların ömrü dolduğunda %90+ başarıyla geri çekilmesini şart koşuyor. Yakın yörüngede bulunan uyduların ömürleri dolduğunda Spacecraft Cemetery’e, Uzak yörüngedeki uyduların da Graveyard Orbit’e çekilmesi veya %5’ten fazla çöp bırakmadan imha edilmesi gerekiyor. Mevcut uzay çöplerinden kurtulmak için de farklı yöntemler geliştiriliyor.