Edinburgh Üniversitesi'nde profesör olan Emma Hart, kendisinin ve bir geliştirici ekibinin, bir 3D yazıcı kullanarak bağımsız bir şekilde kendini yeniden üretebilen bir yapay zeka sistemi oluşturduklarını açıkladı.
Yayımlanan makalede, bilim insanlarının diğer gezegenlerde veya okyanus tabanındaki hayata bağımsız olarak uyum sağlayabilecek robotlar yaratmaya çalıştığını söylüyor. Bunu yapmak için, diğer şeylerin yanı sıra kendilerini de yeniden üretebilmelidirler. İskoçya'da bulunan, Edinburgh Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapan Emma Hart da bu konu üzerinde çalışamalar yürüttü ve içerisinde bir programcının da olduğu robot ekibi ile birlikte bir 3D yazıcı kullanarak tıpatıp benzerlerini oluşturabilen yapay zeka sistemleri geliştirmeyi başardılar.
Aslına baktığımız zaman, robotların bağımsız evrimi ve üremeleri fikri yeni çıkmış veya yeni bulunmuş bir fikir değil. Evrimsel algoritmalar yaratma girişimleri yaklaşık 50 sene önce 1970'lerde başladı. Ardından 2019'da Amerikan mühendisler, arızadan sonra bile kendini programlayan mekanik bir kol geliştirdiler. 2020'de Google mühendisleri AutoML-Zero programını oluşturdu. Yapay zeka algoritmalarının birçok çeşidini zaten kendisi üretir. Uzmanlara göre ise oluşturulan bu program gelecekte birbiriyle bilgi alışverişinde bulunacak algoritmalar oluşturabilecek. Yani, bir veri seti diğerine aktığında “eşleştirme” gibi bir şey yapacak ve sonuç olarak birinde iki adet kod oluşacak. Ortaya çıkan program aynı insanlarda olduğu gibi davranışı, görünümü geliştirebilecek ve değiştirebilecek.

Ancak burada insanların ayrıştığı bir nokta var. Ortaya eğer bir çocuk çıkarsa ve bu çocukların kopyaları varsa bu kopyalar ne olacak? Bir görüş, bu kopyalar tamamen imha edilip yok edilmesi gerektiğini savunurken diğer görüş ise bunun tam tersini yani uygulamanın devamını savunuyor. Bu tartışmalar nereye varır, ne sonuca bağlanır elbette bilemeyiz ancak yapay zekanın ucu bucağının olmadığını anlayabiliriz.